Suyunuzda mikrop varsa ne yapmalısınız?

Suya kanalizasyon karışması sonucu, koliform bakteri adı verilen mikropların suya bulaşabileceğini ve koliform bakteri bulunmasının hastalık yapıcı mikoorganizmaların da olabileceğinin bir göstergesi olduğunu biliyoruz. Böyle bir durumda birey olarak nasıl davranmalıyız?

Öncelikle bilmeliyiz ki mikroorganizmalar çok çeşitli ve genelde günlük hayatımızda pek rastlayamayacağımız, üstün denilebilecek özelliklere sahip canlılardır ve canlı oldukları için de diğer bütün özelliklerinden bağımsız olarak çeşitli yöntemlerle öldürülebilirler.

Bu ifade biraz sert olabilir, ancak suyun mikroplardan temizlenmesindeki temel yaklaşımımız 35-36 derece ve üzerindeki sıcaklıklarda yaşayan mikropları öldürmek olmalıdır. Çünkü bu sıcaklıklarda yaşayan mikroplar insanlarda hastalıklara neden olabilirler. Herhangi bir işlemle sadece üremesini engellediğiniz mikroorganizmaların buzdolabında veya hava almayan bir pet şişenin içinde ne tür davranış sergileyeceğini, toksin üretip üretmeyeceğini kestirebilmek mümkün olmaz. Bu nedenle suda koliform bakteri saptanmışsa sizin bu aşamadan sonra yapacaklarınız koliform bakterileri daha dogrusu sudaki tüm bakterileri öldürmeye yönelik girişimler olmalıdır. Koliform bakteri dışında suda bulunabilecek diğer mikroorganizmlara (ki bunlara toplam canlı denilir) daha sonraki yazılarımızda değineceğiz.

Suyunuzu kaynatın

Sudaki mikroorganizmaları öldürebilmek için kullanılabilecek en iyi yöntem suyun kaynatılmasıdır. Suları 30 saniye süreyle kaynatmak yeterlidir, uzun süreli kaynatma suda bulunabilecek ağır metallerin (kurşun, demir, baryum vs) miktarlarının göreceli olarak artmasına neden olabilir (su buharlaşıp uçacağı ancak ağır metaller kalacağı için). Kaynatmada sakınca olarak ileri sürülen suyun tadının kötüleşmesi sudaki gazların kaynatma sırasında uçmasından kaynaklanır (kaynatma sırasındaki fokurdama ve aşağıdan yukarıya doğru baloncuklar çıkması gazların ortamdan uzaklaşmasının göstergesidir); bu nedenle kaynatılmış suyu kaptan kaba 5-6 kez aktarırsanız yeterince havalanacak ve tadı yerine gelecektir.

Daha önceki laboratuvar çalışmalarımızda, kaynatılmış suyun oda sıcaklığında, güneş görmeyecek şekilde saklandığında uzun süre içinde bakteri üremeden kaldığını gördük.
KAYNATTIĞINIZ SUYU BUZDOLABINA KOYMAYIN, GÜNEŞ GÖRMEYECEK ŞEKİLDE (GÖLGEDE) VE ODA SICAKLIĞINDA MUHAFAZA EDİN.
Özellikle evinizde bebek, hasta veya yaşlı varsa ve uygun şekilde arıtma ve dezenfeksiyon işlemine tabii tutulmuş şebeke suyu dışında bir su kullanıyorsanız (damacana, şişe, su artıma cihazından elde edilen su vb gibi) suyunuzu kesinlikle kaynatmalısınız. Eğer şebeke suyunuzun uygun şekilde arıtıldığından emin değilseniz özellikle Mayıs-Haziran ve Eylül-Ekim aylarında suyunuzu kaynatmadan içmemenizi önerebiliriz. Hele hele Eylül-Ekim-Kasım aylarında küçük çocuğunuzda ishal görüyorsanız bu büyük olasılıkla sudaki virüslerden kaynaklanacağından çocuğunuza mutlaka kaynatılmış su vermeniz önerilir.

Sudaki mikropları öldürmek için klor, iyot vb gibi kimyasal maddeler de kullanılabilmekle birlikte ev ortamında çok pratik olmayacaktır. Kaynatma dışındaki diğer mikrop öldürücü yöntemlere daha sonraki yazılarımızda değineceğiz.

Su arıtma cihazlarının güvenilirliği

Yapılan çalışmalarda su arıtma cihazlarının doğası gereği zamanla kendilerinin mikrop kaynağı haline geldiği tespit edilmektedir. Biz de yaptığımız çalışmalarda 1-6 ay süresi içinde su arıtma cihazlarının sudaki mikropları temizlemek yerine suya mikrop bulaştırdıklarını gözlemliyoruz. Ancak burada kısaca su arıtma cihazlarına fazlaca güvenmemenizi söyleyelim ve oldukça uzun olan su arıtma cihazı konusunu başka bir yazıya bırakalım.

Yukarıda yazılanlardan bağımsız olarak şunu belirtmek gerekir ki:

Normal şartlarda halkın içme suyu ihtiyacı damacana, arıtma cihazı, şişe su, kaynatma, bireysel klorlama gibi suni çözümlerle geçiştirilemez. Evlerin musluklarından temiz ve güvenilir su akmasını sağlamak yerel yönetimlerin asli ve ötelenemez görevidir.